read 1
f. (read) (red) 1. okumak: read a book kitap okumak. 2. İng. okumak, ... eğitimi görmek: read law hukuk okumak. 3. anlamak, yorumlamak: I read his reply as a refusal. Cevabını ret olarak yorumladım. Do you read me? Beni anlıyor musun? 4. -de yazılı olmak: How does that article of the contract read? Sözleşmenin o maddesinde ne yazılı? 5. -i göstermek: The thermometer reads zero degrees. Termometre sıfır dereceyi gösteriyor. 6. çözmek: I can´t read that coded message. O şifreli mesajı çözemiyorum. i., k. dili 1. okuma. 2. okuma süresi.